18 Aralık 2016 Pazar

İBADET NEDİR?

İBADET HAKKINDA

Günümüzde ibadet kavramı kadar anlamı daraltılmış, içeriği boşaltılmış çok az kavram vardır. Halbuki bunun aksine ibadet kavramının içeriği çok zengin, kapsamlı, geniştir. İbadet; Allah'ın sevdiği gizli ve açık söz ve davranışların tümünü içerir. Ama, genellikle "ibadet" denilince aklımıza namaz, oruç, zekat, hac gibiler gelir. Kur'an bunları ibadet sınıfından saymaz bile. Bunlar Kur'an'da "nüsuk" ibadet şekilleri olarak geçer. İslam'da bazı ritüellerin toplamına ibadet denilmez. Anne-babanın evladına gösterdiği şefkat ibadet olduğu gibi, tüccarın dürüstlüğü de bir ibadettir. Hatta zalim idarecinin karşısında hakkı söylemek de en büyük ibadetlerden birisidir.
Ne zaman ki hayatın tamamını kuşatan takva/sorumluluk bilinci yerine "zühd" adı altında ruhbanlık ikame edildi, işte o zaman İslam tarihindeki en büyük kırılmalarda birisi de gerçekleşti. İslam bazı ritüellerin toplamından ibaret bir din değildir. Aksine İslam, hayatı ibadetleştiren bir ubudiyet dinidir. Gün boyu işlenen ahlaki her davranış daima sevaptır, ibadettir. İbadet salih ameldir. Yani düzgün ve kaliteli iş yapmak, üretmek demektir. Yararı yalnızca kendimize olan ameller değil, faydası başkalarına da olan salihattır.
İslam tevhit ve adalet, sevgi ve merhametten ibarettir. Allah'ın hakkına tevhit, kulların hakkına da adalet çerçevesinde uymak demektir. İbadet, mutlak itaati yalnızca O'na özgüleyerek O'ndan başkasına boyun eğmemektir. O'nun mahlukatına sevgi ve merhamet ile muamele etmek, kul hakkı karşısında saygıyla eğilmektir.
İbadetler "köşk, şarap, huri v.s." gibi ahirette zevk sürmek için yapılan bir takım ritüeller değildir. Bir Müslüman ibadetlerini kar-zarar mantığı ile bir tüccar gibi asla yapmaz. Allah'ın rızası dışında hiç bir beklentisi yoktur. Mesela bir mümin sevap toplamak için Kur'an okumaz. Namazı kendisini psikolojik olarak rahatlatan bir tür yoga-meditasyon olarak görmez. Namaz bir nevi fiziksel rahatlama aracı da değildir. 
Din ahiret kazanmak için dünyayı terk etmek değildir. Din dünya içindir. Ahirette maruz kalacaklarımız ise dünyada yaptıklarımızın karşılığındakilerdir. 
İyiliği emretmek ve yapmak, kötülükten kaçınmak ve kötülüğü engellemektir ibadet. İnsan hakkına tecavüzün en büyük günahlardan olduğunu idrak etmektir "ubudiyet".
İbadet: Zulme savaş açmak, zalimlere hasım olmaktır. 
İbadet: Yoksulluğa ver yolsuzluğa isyan edip bunlarla mücadele etmektir.
Mazlumların ahı göğü inletirken bir köşede doksandokuzluk tespih çevirmek hiç değildir ibadet.
İnsanların emeğinin karşılığını vermeden, onların sırtından kazanılan ile hac veya umre yapmak da değildir ibadet. 
Vurana elsiz, küfredene dilsiz, güçlüler karşısında elpençe duran, ensesinden vurulduğunda ağzındaki lokmayı veren kişi olmak da değildir ibadet etmek.
Ve en önemlisi de hakkı korunacak olan yalnızca bizim dinimizden ve ırkımızdan olan değildir, dininin, ırkının ne olduğuna bakılmamalıdır ve hatta ve hatta herhangi bir canlı olması yeterli olacaktır. İtiraz edilecek muktedir ise yalnızca bize kastettiğini düşündüğümüz değil, bizden olandır da. Yani, kısaca; kötülük ve iyilik vardır. Kötülüğün karşısında iyiliğin yanında olmak, hatta bizatihi iyi olup kötülükle mücadele etmek ibadetlerin en makbullerindendir.

Not: Alıntılınarak geliştirilmiştir.



Hiç yorum yok:

  TOPLUMUMUZ ARTIK SADECE ERGENLERDEN OLUŞUYOR?*   “Çocuklar İktidarda” kitabının yazarı İsveçli Psikiyatrist David Eberhard, liberal ye...